5 Temmuz 2013 Cuma

HÖDÜKLER İÇİN SON OLSUN



"Çıkarın bir lider, devirin Tayyibi. Çıkaramıyorsanız oturun oturduğunuz yerde. Konuşmayın" diyen Siyasal bilimler okumuş koca adamlar var. "Hödük", okumuş ama okumanın ne demek olduğunu bilmeyen, kendini "şehirli" zanneden sonradan görmelere denir. O yüzden gariban "okumamış"ları geçiyor, bu konuda okumuşlara son kez sesleniyorum. Buna halâ kafası basmayan arkadaşlarım sayfamdan miktirolup gidebilirler.

Uzun hikâyedir demokrasi. Zaten okumayı sevmediğiniz için fazla uzatmayacağım. Okumayı diploma sahibi olmak zannetmeyip gerçekten okusaydınız beni yormamış, kendinize de küfrettirmemiş olacaktınız. Anlayabileceğiniz cümlelerle anlatmaya çalışacağım:

1. Cumhuriyet bir rejim iken, demokrasi cumhuriyetin uygulanış biçimlerinden biridir. Demokrasi liderler değil, kurumlar ve kurallar tesis eder. Bir parti liderinin, partisinin lideri olmaktan öte "cumhur" adına kendine göre yaşam biçimleri, kurallar ve kurumlar tesis etmesi, kendi gibi düşünmeyenlerin düşünme ve yaşam biçimlerine karışması durumunda o cumhuriyetin adı demokratik cumhuriyet olmaz. Sosyalist cumhuriyet, oligarşik cumhuriyet, dini cumhuriyetler de vardır. İsterseniz bunları da yüceltebilir, insanları ikna etmeye çalışabilirsiniz. Ancak, demokratik cumhuriyetten bahsedip, demokrat olmakla övünüp, demokrasinin bir "lider"le anılabileceğini söylerseniz halt etmiş olursunuz... Ayrıca, demokrasileri en gelişmiş kabul edilen Norveç, İsveç, İsviçre, Danimarka ve sair ülkelerin başbakanlarının adını kaçınız biliyorsunuz? Eğer bir başbakanın adını bütün dünya biliyorsa, bunun övünülecek birşey olmadığını bilmelisiniz. Kurumlar ve kuralların işlemediği demokrasilerde akşam başbakanla yatılır, sabah başbakanla kalkılır.

2. Demokrasilerde, ülkeyi yönetenler bazen ne yapacaklarını bilmeyebilirler. Ama kesinlikle ne yapmayacaklarını bilenlerin yönettiği cumhuriyetler demokratik olabilir.

3. Elbette, sandık demokrasilerin olmazsa olmazlarından biridir.

4. Demokrasileri demokrasi yapan olmazsa olmazların başında gelen ise, muhalefetin varlığı ve kendini ifade edebilmesinin teminat altına alınmasıdır. Demokratik cumhuriyetlerde muhalefet, sadece parlamentoda yapılmaz. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve vatandaşın bizzat kendisi de olan bitene eleştiri ve öneri getirebilir. Halkın eleştiremediği, karşı gösteri yapamadığı bir yönetim anlayışı demokratik olamaz. Bütün vatandaşların eşit oy hakkına sahip olmakla birlikte, sandıktan kim çıkarsa çıksın devlet politikası hakkında söz söylemekte de eşit hakka sahip olduğu bir yönetim anlayışıdır demokrasi.

5. Bir seçilmişin, seçimle teşkil edilmiş bir yönetimin demokratik olup olmadığını aldığı oy oranı belirlemez. Bir yönetimin aldığı oy oranı yapıp etmelerinin meşruiyetini sağlamaz. Oy oranı, onu sadece seçilmiş yapar. Demokratik olup olmadığını seçildikten sonra gösterdiği tavırlarla anlayabiliriz. Eğer Hitler demokrat biri olarak kabul edilmiyorsa, aldığı oy oranından dolayı değil, o oyları aldıktan sonra gösterdiği tavırlardan ötürüdür.

6. Tayyip Erdoğan bir simgedir. Eğer bugün insanlar onu demokrat kabul etmiyor ve hoşnutsuzluklarını gösteriyorlarsa, bu onun bizzat şahsından dolayı değil, yönetim anlayışındandır. Tayyip Erdoğan gider, Ahmet G. gelir veya İzzet K. gelir aynı tavırları gösterirse bu hoşnutsuzluklar onlara karşı da ifade edilir. T.Erdoğan'a gösterilir İzzet K.'ya gösterilmezse demokrasi yine işlemez. Netice itibariyle demokrasi, sandıktan birinci çıkanın kurumları ve kuralları işletmesini öngörür; ama demokrasiyi sadece bu zannetmek, toplama ve çıkarmadan başka matematiksel işleme gerek yoktur gibi birşeydir. Eğer diğer matematiksel işlemlerin gereksiz olduğunu düşünüyorsanız lütfen toplama ve çıkarma hakkında da ahkâm kesmeyi bırakın. Çünkü bu hem komik hem de salakçadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder