26 Haziran 2014 Perşembe

ENTERESAN

Defalarca yazdım. Kendim yazdım kendim okudum, gayri yandaşlar sizden bıktım.
(http://izzetkaratay.blogspot.com.tr/2013/07/adi-olmayan-ama-cok-yuce-olan-millete_5.html)

NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker. Bildiğiniz kimyasal şeker) kotasının %25 oranında artırılması dünkü Bakanlar Kurulunda karara bağlandı. Her sene %50 artırıyorlardı. Milyonlarca Türk çiftçisinin ekmeğiyle oynuyorlar. Gözlerinin içine baka baka, aptal yerine koyarak. 15 AB ülkesi toplamında 300 bin ton NBŞ üretimi yapılırken, Türkiye tek başına 305 bin ton üretiyordu. Gözleri doymuyor sağlık ve emek hırsızlarının ki yine yine artırıyorlar.

Çok güçlü bir lobidir NBŞ lobisi. NBŞ işini Türkiye'de yapan firmalar dünya gıda devi Amerikan Cargill ve Türkiye partneri Ülker. Lobi çalışmalarını ihale ettikleri isim ise Rint Akyüz. Akyüz, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili. Hani yarı okumuş İslamcı taife her şeyde "masonlar yaptı", "ııyy pis masonlar" der ya, işte bu NBŞ işini de masonlar yapıyor Türkiye'de. Kabinemiz ve onun başı mason mu bilmem ama bu kabineye her dediğini yaptıran Rint Akyüz Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası Büyük Üstad seçimini ikinci turda kaybetti (11 Mayıs 2013). Bu seçimin onur konuğu da Ahmet Davutoğlu ile ortak basın toplantısı düzenlerken baygınlık geçiren Burkina Faso Dışişleri Bakanı Djibrill Yipene Bassole idi. Bassole de ülkesindeki mason locasının büyük üstadıdır. Mason üstad Rint Akyüz Hükümete iş yaptırma anlamında Türkiye'nin en güçlü insanlarından biridir.

Şimdi bakın, çok enteresan; "NBŞ kanserojendir" diye bas bas bağıran doktorlar yıllardır televizyonlara çıkarılmıyor, gazetelerde yazdırılmıyor. O derece güçlüdür bu NBŞ lobisi. Başka enteresanlıklar da var: SAYIŞTAY geçen yılki %50'lik artırım üzerine, "hiç de gerek olmadığı halde yapıldığını" raporuna yazdı, Hükümet tınlamadı. Daha başka bir enteresanlık: Şeker İş Sendikası her sene Bakanlar Kurulunun NBŞ kotasını yükseltme kararlarını DANIŞTAY'a götürdü ve her sene Danıştay Şeker İş lehine karar verdi. Hükümet Danıştay kararlarını da tınlamadığı gibi sonraki sene yine yaptı, sonraki sene yine yaptı. İşte bunlar hep hukukun üstünlüğüne inanmaktan, işte bunlar hep "milletim istiyor yahu"lardan oluyor...


Başka bir enteresanlığa geliyorum: Yaklaşık 1 milyon 700 bin çiftçinin kooperatif marifetiyle sahibi olduğu Konya Şeker, İSO'nun 2013 "En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" listesinde 44'den 39'uncu sıraya yükseldi. 12 yılda yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yaparak geldi bu hale. İşte bu 1 milyon 700 bin çiftçinin ve dolaylı olarak 10 milyon insanın ekmeğiyle oynuyorlar. 76 milyon insanın da sağlığıyla... Konya Şeker diyor ki, "Şeker Fabrikalarını satmayın, işletmesini bize verin, her bölgede bir Konya Şeker Modeli yapıp çiftçimizi, köylümüzü hem şehirlere göç etmekten kurtaralım, hem milletimizi hem ülkemizi kalkındıralım." Hükümet ne yapıyor? Hükümet Cargill diyor, Ülker diyor, Mason lobisi diyor, peygamber demiyor...

11 Haziran 2014 Çarşamba

AÇIK SAÇIK MEKTUP-2


Obama ile kardeştiniz. Kardeşini satıp tek başına gizli işler çevirmeye kalktın ne oldu? Kendi ülkende saf insanları ağlattın, kendin zırıl zırılken, ne oldu? Obama, Sisi'yi arayıp tebrik etti. Senin Mısır politikan yerin dibine battı. Hiç sıkıldın mı?

Esat'la kardeştin, diğer kardeşin Obama'yla arkasından tezgâh kurup Esat'ı sattın ne oldu? Adamın ismini bile değiştirdin, ne oldu? Esat, katılımın yüksek olduğu seçimde tekrar seçildi. Suriye politikan battı. Başka ülkenin teröristlerini ayniyle, nakdiyle, mühimmatıyla destekledin. Hadi eski kardeşine kazık atmaktan sıkılmadın da, kendi halkını kandırmaktan, bizim malımızı ve itibarımız çarçur etmekten de mi utanmadın?

İran'la dosttun, arabuluculuk bile yaptın. Adamları gidip Obama'ya sattın, Obama'yı onlara. Şimdi senin baş harfine bile güvenleri yok. Burada birçok insan "aman Türkiye İran oluyor" derken, İran "bizden ırak Allah'a yakın olsunlar" diyor. Suriye konusunda adamlarla takıştın, adamlar yüzüne karşı Esat'ı övdü, senin salona doldurduğun salaklar adamı alkışladı. Ne oldu, yüzün kızardı mı?

Libya'da Kaddafi dalga geçer gibi sana "insan hakları ödülü" verdi. Evet evet, resmen dalga geçmekti Kaddafi'nin sana o ödülü vermesi. Ödülü alırken utanmadığın gibi, arkanı dönüp Obama kardeşinle ele ele verip herifi alaşağı ettin. Bastığın her yeri kana buluyorsun. Farkında mısın?

Amerikan dostlarının Irak'ı işgalinden sonra Irak'la kanka oldun. Sonra birden döndün ve adamları Barzani'ye sattın. Amerika artık seni ciddiye almıyor. Almanya bir yerleriyle gülüyor senin onlarla ilgili argümanlarına. Dünyada sana güvenen ülke kalmadı. Tek dostun Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ve Barzani. Bu durum hiç canını sıkıyor mu?

İçeride kimler dostun senin? Stadyumlarda zikir çekenler. Bir de elinde silah yol kesen, adam kaçıran, asker öldüren teröristler. Bir şeyleri müzakere ediyorsun kendileriyle. Bunların ne olduğunu bu ülkenin insanlarına da anlatmayı düşünüyor musun yoksa ne de olsa benim babamın ülkesi, istediğimi yaparım demeye devam mı edeceksin?


Ümmet de ümmet deyip durdun. Gittiğin her Müslüman ülkesinde savaş var şu an. Bu arada bu ülkenin Müslümanları dışında diğer Müslümanların "ümmet" diye bir derdi olmadığını biliyorsan niye bu ülkenin insanlarını kandırmaya devam ediyorsun? Bilmiyorsan nasıl olur da bilmezsin?

Nijerya'ya silah kaçakçılığı yaptın. Boko moko örgütü o silahlarla sübyan kız çocuklarını kaçırıp sattı, yüzün kızardı mı? Barzani dostun Türkmenleri öldürürken sen onu ağırlayıp kahkahalar bastın. Dün El Nusra insanları öldürürken "Suriye'nin gerçek evlatları" idiler. Bugün IŞID Cennet'e yaklaşıyor öldüre öldüre insanları. Mutlu musun?

"Onuncu Yıl Marşı" ile dalga geçiyordun ya, sen on yılda bütün komşulardan düşman, bütün teröristlerden dost yarattın kendine. Ne zaman itiraf edeceksin gerçekte kim olduğunu?