9 Temmuz 2013 Salı

ANAKRONİZMİN BABASI


Başbakan, geçen haftaların birinde Grup Toplantısının ilk 20 dakikasında Erciş depremini anlatırken bir Ercişli olarak pür dikkat kesildim, sözü nereye bağlayacağını merak ederek. 330 milyon lira yardımdan falan bahsetti. Sonra merakla beklediğim bağlantıyı kurdu. Efendim olay şuymuş: 1940 ile 50 arasında Türkiye'de bir çok deprem olmuş. Hele CHP söylesinmiş bakalım ne kadar yardım yapmışmış? Yaa, işte böyle sıkıştırırlar adamı köşeye ey CeHaPelileer. Ekmek karnesi işine bu konuşmada değinmedi, ama defalarca söylemişti zaten...

90 yıllık Cumhuriyet tarihinin yüzde 12'lik bir dönemini tek başına iktidar olarak geçiren bir Hükümet, başarılarını halâ 1940'lı yılların CHP'siyle karşılaştırarak vurguluyor. Biraz zorlasa neden F16'larla değil de kağnılarla savaşa gidildiğini de sorgulayabilir. Şahsen o yeteneği görüyorum kendisinde.

Çok söylendi, ama ben de söylemek istiyorum: Asıl derdi Cumhuriyet, Cumhuriyetin kurucuları ve Cumhuriyetin kazanımlarıyla. Sık sık CHP'nin bu ülkeye ne kazandırdığıyla ilgili bağrışmalar çağrışmalar yapması tarih bilmeyen nesillerin kafasını "CHP bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadı, kazandırdıkları da berbat şeylerdi" safsatasıyla doldurmak istemesinden. Hayatımda CHP'ye hiç oy vermedim, ama zoruma gidiyor bu saçma sapan bakış açısı. Sanki Cumhuriyet çarıksız bir toplumun yedi düvele karşı verdiği bir savaşın ardından kurulmamış gibi, bugünün zenginlikleri o günlerde de varmış da yönetilememiş gibi kafa bulanıklığı yaratmak yalancı bir siyasetçi için uygun olabilir, ama 11 yıl kesintisiz Başbakanlık yapan birine yakışmaz. Onun artık bir devlet adamı gibi davranmasını beklemek bu ülkede yaşayan herkesin hakkıdır. Bir başbakan, artık partisinin başarısıyla değil, ülkesinin başarılarıyla övünmelidir...

* * *

Bu arada, ben de anakronik güzelleme olmasa da olgulara aykırı bir argüman geliştirmek istiyorum:

Yaklaşık 13 milyon nüfusla kurulan Cumhuriyet toplumunda okuma-yazma oranı %95 idi. Okumayan %5 de babasından kalan fabrikalar, limanlar, telekomlar, hanlar hamamlar, bağlar bahçeler geliriyle çok zengin olduğundan “amaaan okuyup da ne yapacam” dediği için okumamıştı.

Bu okumuşların 1 milyonu ekonomi-maliye, 1 milyonu modern tarım-veterinerlik, 1 milyonu edebiyat-sanat tarihi vb, 1 milyonu hukuk, 1 milyonu siyasi tarih-kamu yönetimi, 1 milyonu çeşitli mühendislikler, 1 milyonu uzay bilimleri, … okumuştu. Herkes o kadar eğitimliydi ki, tarla sürecek, çapa yapacak, demiryolu döşeyecek, fabrika bacası yapacak, … insan bulunamadı. Herkes o kadar çok şey biliyordu ki, fikir-birliği sağlanamadığı için adalet işlerini de beceremediler, mukuk hak olup dile geldi. Bir dikili ağaç bırakmadan fenafillah olup gitti keratalar.

Demokrasi mii? İngiliz biraz kalsa öğrenecekti millet, ama bu fenafillah olmuşların demokrasi düşmanı çarıklı babaları, İngiliz’i ve demokrasinin atası Yunan’ı öyle çabuk kovmuştu ki, çocuklara demokrasiyi koklatmadılar… Bu Cumhuriyeti kuranlar var yaa, millete yaptıkları fenalıkların haddi hesabı yoktur valla…

Taa ki Recep Tayyip adında bir kahraman çıkageldi, memleket demokrasiye doydu, hatta o kadar doydu ki kusma noktasına geldi. Sonracığıma memleket bir bayındırladı, bir bayındırladı; bayındırlana bayındırlana öldük hepimiz…

1 yorum:

  1. Bu yazıyı keşke Başbakan okuyabilseydi...Aydın bir vatandaşın kendisini görür, diğer %50 hakkında daha farklı bir bakış açısı geliştirirdi. Keşke genel başkan da dahil olmak üzere CHP kurmayları okuyabilseydi; ana muhalefet partisi olmanın sorumluluklarını bir yük gibi omuzlarında taşımak yerine, o sorumlulukların gerekliliklerini sahada yerine getirirlerdi.

    YanıtlaSil