"Normal
yurdum insanı" diye tabir edilen vatandaş sayısı, yüzdesi neye tekabül
ediyor bilmiyorum. İyimser bir tahminle %70 diyorum. Yüzde kaçı akşam haberleri
dışında gündemi takip ediyor; gazete, dergi, kitap okuyor resmi bir rakam yok.
Sadece gözlemlerime dayanarak bazı sonuçlar çıkarabilirim. Ki konumuz bu
değil...
* * *
Mısır'da
yapılan darbeyi Türkiye'de yapılmış gibi bir kısım insanları darbecilikte,
kendilerini de demokratlıkta mevzilendiren iktidar ve onun sabah akşam kafamızı
Mısır'la şişiren yandaşları yanıbaşımızda ve içimizde olan biteni duymazlıktan
ve görmezlikten gelmeye devam ediyor. Derken, Hüseyin Çelik bir gündem
saptırmasında daha bulundu ve MHP Genel Başkanının nezdinde milliyetçilere
etmediği terbiyesizlik kalmadı. Son derece çirkin, son derece tahrik edici
sözler söyledi. İşte bu tartışma küfürleşmenin ötesinde bir yere
vardırılabilirse, biliyorum fazla iyimserlik, ama AKP'nin saflarında halâ
milliyetçi kalınabildiğini düşünenlerin uyanmasına vesile olabilir diye
umuyorum.
* * *
Sabah
akşam ülkemize teğet bile geçmeyen şeylerden bahsederek ne kadar çok şeyi
gizlediklerinin farkında mısınız? Hepsini sıralamaya gerek yok, ama belli başlı
birkaç şey sıralayabiliriz:
1.
Kerkük'te ve Doğu Türkistan'dan her gün onlarca ölüm haberi geliyor. Sayısı
önemli değil, bir de olsa farketmez, ama sadece bir günde ellisekiz can gitti Kerkük'te.
Hükümet, Dışişleri Bakanının "Allah rahmet etsin" twitinden başka
hiçbir şey yapmadı, yapmamaya devam ediyor. Acaba Davutoğlu'nun
"amca" dediği Barzani'yi mi üzmek istemiyorlar?..
2.
Reyhanlı'da ölenler unutuldu. "Ölenler sünniydi, biliyorsunuz"
terbiyesizliğinden, bölücülüğünden öte Hükümetin Suriye politikasının iflası
bir süreliğine unutuldu...
3.
Gezi olaylarında kaybedilen 5 can, yandaş gazeteler ve televizyonlar tarafından
gündeme getirilmeyerek unutulmaya mahkûm hale getirilmeye çalışılıyor...
4.
Danimarka'nın kapattığı Roj Tv artık Kuzey Irak Kürdistan'ından yayın yapacak.
"Barzani amca" anlaşılan sadece Davutoğlu'nun amcası değil...
5.
Doğu ve Güneydoğuda fiili bir PKK egemenliği var. Kamu binaları çoktan "çözüm"e
ayak uydurmuş görünüyor. Güvenliği ise elinde silahıyla PKK sağlıyor. Lice'de
törenle PKK "şehitliği" açılıyor... Tomalar halâ taksimde "terörist"
gazlıyor...
Saymakla
bitmez, burada kesmeliyim artık.
Bu
kadar olgu varken halâ Tayyip bey ve adamlarının ülkenin menfaatleri için
uğraşan insanlar olduğuna inandırmak isteyenler var. Twit üstüne twit atarak, televizyonlarda
bas bas bağırarak yeri göğü inletiyorlar. Hele, dindar olmakla Tayyip beyi
sevmek arasında üstü kapalı kurdukları bir ilişki var ki, dinin ne olduğunu
bilen utanır... Şahsen ben televizyon bağırıcılarına kanacak kadar saf-tirik
değilim. Ancak, özellikle arkadaşlarım içinde, üniversitede güya bilimsel
disiplin edinmiş koca insanların hayali önermelerle olguları yeksan edişleri
bitiriyor beni...
(Hararetle
öneriyorum: Şakir Kocabaş, İfadelerin
Gramatik Ayrımı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder