Başbakan nazire yaparcasına konuştu: “Mesaj alınmıştır” dedi.
Başbakan konuştu: “BENim Türküm, BENim Kürdüm, BENim Lazım, BENim Çerkezim, BENim Gürcüm, BENim Abazam…”
Soldaki cama döndü devam etti: “BENim belediye başkanım, BENim valim, BENim bakanım, olmadı BEN…”
Başbakan yine konuştu: “Referanduma gidelim.” dedi. Sonra hatırlatmış olmalılar ki;
Başbakan yine ve gene konuştu: “Yargı sonucunu bekliyoruz, reddederse referanduma gideriz.”
Başbakan hiç susmamıştı, ama nihayet bir daha konuştu: "Öyle evler var ki (öğrenci evlerini kastediyor), bizim muhafazakâr yapımızla tamamiyle ters, ne yazık ki bazı olaylara neden oluyor."
MESAJ ALINDI ABİCİĞİM:
İnsanların, senin o “ben”ine ne kadar da uyuz olduğunu anlamamışsın.
İnsanların, onları bölüp bölüp her birinden bir “ben” çıkarmana nasıl da gıcık olduğunu anlamamışsın.
İnsanların, devletin bürokrasisini “ben” olmadan işaret edememene kıl olduğunu anlamamışsın.
İnsanların, hukuk bilmeden ve kanun tanımadan devlet yönetmene sinir olduğunu anlamamışsın.
İnsanların bireysel hak ve özgürlüklerinin onlar için paha biçilmez olduğunu anlamamışsın.
İnsanların, kimleri sevip hangi tiplerle birlikte olamayacağına, nasıl ve ne biçimde yaşacaklarına, ne zaman banyo yapıp ne zaman tuvalete çıkacaklarına, baksır mı silip mi giyeceklerine, sağ ayak mı atmalı sol ayağı mı sokmalı muhabbetine ve daha birçok konuda, o senin iflah olmaz “ben”inin karar vermek istemesine ne kadar da güldüklerini, mizaha ne kadar da malzeme olduğunu anlamamışsın.
Evet abiciğim, mesaj alınmış ve anlaşılmıştır: Sen mesajın m’sini bile alamazsın. Fazlasını zorlamak bilime de, dine de aykırıdır.
ECMAİN, AMİN…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder