"Çıkarın
bir lider, devirin Tayyibi. Çıkaramıyorsanız oturun oturduğunuz yerde.
Konuşmayın" diyen Siyasal bilimler okumuş koca adamlar var. "Hödük",
okumuş ama okumanın ne demek olduğunu bilmeyen, kendini "şehirli"
zanneden sonradan görmelere denir. O yüzden gariban "okumamış"ları
geçiyor, bu konuda okumuşlara son kez sesleniyorum. Buna halâ kafası basmayan
arkadaşlarım sayfamdan miktirolup gidebilirler.
Uzun
hikâyedir demokrasi. Zaten okumayı sevmediğiniz için fazla uzatmayacağım.
Okumayı diploma sahibi olmak zannetmeyip gerçekten okusaydınız beni yormamış,
kendinize de küfrettirmemiş olacaktınız. Anlayabileceğiniz cümlelerle anlatmaya
çalışacağım:
1. Cumhuriyet
bir rejim iken, demokrasi cumhuriyetin uygulanış biçimlerinden biridir.
Demokrasi liderler değil, kurumlar ve kurallar tesis eder. Bir parti liderinin,
partisinin lideri olmaktan öte "cumhur" adına kendine göre yaşam
biçimleri, kurallar ve kurumlar tesis etmesi, kendi gibi düşünmeyenlerin
düşünme ve yaşam biçimlerine karışması durumunda o cumhuriyetin adı demokratik
cumhuriyet olmaz. Sosyalist cumhuriyet, oligarşik cumhuriyet, dini
cumhuriyetler de vardır. İsterseniz bunları da yüceltebilir, insanları ikna
etmeye çalışabilirsiniz. Ancak, demokratik cumhuriyetten bahsedip, demokrat
olmakla övünüp, demokrasinin bir "lider"le anılabileceğini söylerseniz
halt etmiş olursunuz... Ayrıca, demokrasileri en gelişmiş kabul edilen Norveç,
İsveç, İsviçre, Danimarka ve sair ülkelerin başbakanlarının adını kaçınız
biliyorsunuz? Eğer bir başbakanın adını bütün dünya biliyorsa, bunun övünülecek
birşey olmadığını bilmelisiniz. Kurumlar ve kuralların işlemediği
demokrasilerde akşam başbakanla yatılır, sabah başbakanla kalkılır.
2.
Demokrasilerde, ülkeyi yönetenler bazen ne yapacaklarını bilmeyebilirler. Ama
kesinlikle ne yapmayacaklarını bilenlerin yönettiği cumhuriyetler demokratik
olabilir.
3. Elbette,
sandık demokrasilerin olmazsa olmazlarından biridir.
4.
Demokrasileri demokrasi yapan olmazsa olmazların başında gelen ise, muhalefetin
varlığı ve kendini ifade edebilmesinin teminat altına alınmasıdır. Demokratik
cumhuriyetlerde muhalefet, sadece parlamentoda yapılmaz. Sivil toplum
örgütleri, üniversiteler ve vatandaşın bizzat kendisi de olan bitene eleştiri
ve öneri getirebilir. Halkın eleştiremediği, karşı gösteri yapamadığı bir
yönetim anlayışı demokratik olamaz. Bütün vatandaşların eşit oy hakkına sahip
olmakla birlikte, sandıktan kim çıkarsa çıksın devlet politikası hakkında söz
söylemekte de eşit hakka sahip olduğu bir yönetim anlayışıdır demokrasi.
5. Bir
seçilmişin, seçimle teşkil edilmiş bir yönetimin demokratik olup olmadığını
aldığı oy oranı belirlemez. Bir yönetimin aldığı oy oranı yapıp etmelerinin
meşruiyetini sağlamaz. Oy oranı, onu sadece seçilmiş yapar. Demokratik olup
olmadığını seçildikten sonra gösterdiği tavırlarla anlayabiliriz. Eğer Hitler
demokrat biri olarak kabul edilmiyorsa, aldığı oy oranından dolayı değil, o
oyları aldıktan sonra gösterdiği tavırlardan ötürüdür.
6.
Tayyip Erdoğan bir simgedir. Eğer bugün insanlar onu demokrat kabul etmiyor ve
hoşnutsuzluklarını gösteriyorlarsa, bu onun bizzat şahsından dolayı değil,
yönetim anlayışındandır. Tayyip Erdoğan gider, Ahmet G. gelir veya İzzet K.
gelir aynı tavırları gösterirse bu hoşnutsuzluklar onlara karşı da ifade
edilir. T.Erdoğan'a gösterilir İzzet K.'ya gösterilmezse demokrasi yine
işlemez. Netice itibariyle demokrasi, sandıktan birinci çıkanın kurumları ve
kuralları işletmesini öngörür; ama demokrasiyi sadece bu zannetmek, toplama ve
çıkarmadan başka matematiksel işleme gerek yoktur gibi birşeydir. Eğer diğer
matematiksel işlemlerin gereksiz olduğunu düşünüyorsanız lütfen toplama ve
çıkarma hakkında da ahkâm kesmeyi bırakın. Çünkü bu hem komik hem de
salakçadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder