"Siz kimsiniz yahu?
Benim milletim ne derse o olur!.."
11 yıldır sık sık duyuyoruz
bunu ve benzerlerini. Her konuda haddini bildiriyor "millet"
düşmanlarına. "Baba" filminden kalma bir vücut çalımıyla öyle güzel
bir tebessümle söylüyor ki, mest oluyor "millet"i.
Bugünkü mevzu şu: Hükümetin
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET Meclisi'ne sunduğu yasa tasarısıyla NBŞ (Nişasta Bazlı
Şeker) kotası %15'e sabitleniyor.
* * *
AKP en çok nereden oy alıyor?
İç kesimlerden. İç kesimdeki insanlarımız ne iş yapar? Çoğu çiftçilikle ve
hayvancılıkla uğraşır. Bu insanlardan resmi rakamlarla kayıtlı 1 milyon 700
bini şeker pancarı tarımı yapıyor. Aile fertlerini de düşününce bu rakamı en az
4'le çarpmanız gerekir. Sadece bu kadar da değil; binlerce insan pancarın
taşımasından ekmek yer. Pancarın hem sapı, hem de posası hayvanlar için çok
değerli bir besindir. Aynı büyüklükteki bir ormandan 3 kat fazla oksijen
üretir. Köylünün şehre göçünü önler, yerinde üretim ve yatırımın en önemli
örneklerindendir. Hem tarladaki çiftçinin, hem şeker sanayindeki işçinin, hem
nakliyatını yapan şoförün, kısaca yaklaşık 7 milyon insanın ekmeğidir. En
önemlisi 75 milyon insanın sağlığıyla yakından ilgilidir.
Kimyasal tatlandırıcı,
kimyasal müdahaleye tabi tutulan nişasta bazlı şeker ve ithal saman nasıl bir
tatlı hesap, kimin için tatlı bir hesap, ben öyle bir iktisat okumadığım için
bilmiyorum. Hatırladığım, Ricardo'nun "mukayeseli üstünlükler
teorisi" böyle bir şey değildi.
* * *
Dünya ortalaması %2 olan ve
AB ülkelerinde tamamen kaldırılması tartışılan NBŞ oranı Türkiye'de şimdiye
kadar %10'du ve Bakanlar Kurulu'nun bunu her yıl %50 artırma yetkisi vardı.
Bakanlar Kurulu da her yıl bu yetkisini NBŞ lehine kullanıyordu. "Her yıl
uğraşacağımıza yasayla teminat altına alalım" diye düşünmüş olmalılar.
Peki neden tüm dünyada
sınırlamaya tabi tutuluyor, nedir bu NBŞ? Mısırdan elde edilen şeker.
Pancarı kaynattığınızda
pekmez haline getirebilirsiniz, ama mısırı kaynattığınızda mısır olarak
yersiniz. Peki nasıl oluyor da mısır şeker haline geliyor? Kimyasal
müdahaleyle! Uzmanlar bas bas bağırıyor "bu kanserojendir" diye.
Peki Türkiye'de bu NBŞ işini
kim yapıyor? 2004'ten beri büyük imtiyazlar elde etmiş ABD şirketi Cargill ve
partneri Ülker! Muhalif gazeteler bile Cargill'i yazıp Ülker'i yazmaya cesaret
edemiyor...
Bu ahval ve şerait altında
Türkiye'de pancar ekimine ve işlenmesine kota uygulanmaktadır. Kota sorununu
aşan yok mu? Var!.. Kota sorununu aşamayınca batma noktasına gelmiş Adapazarı
Şeker Fabrikası, icra marifetiyle Bank Asya'ya geçince kota sorunu birden
aşılmış oldu...
İşte "milletim de milletim"
deyip durdukları insanlara reva gördükleri şey birkaç ABD Cargill'i birkaç da
yandaştır.
Hülasa; biz kimiz ki yahu!?
"Benim milletim ne derse o olur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder