1. Adına paralel dedikleri yapı hükümet aleyhine
kaset yayınına devam etti. Devleti hukuk çerçevesinde yönetmekle yükümlü Hükümet
de paralel yapının kasetlerini yayınladı. Başbakan ve adamlarının konuşmalarına
bakılırsa tarihin en organize ve en çirkin terör örgütüyle karşı karşıyayız.
Ancak ne hikmetse, devlet bu örgüte mensup kimseyi bulup da tutuklayamadı.
Bulamıyorsa nasıl bu kadar kesin konuşuyor? Bu kadar kesin konuşuyorsa nerede
deliller ve nerede tutuklamalar? Eğer ortada bir örgüt varsa “ne istediler de
vermedik?” sözü en azından yardım ve yataklık itirafıdır. En ağırından
yargılanmayı hakeder. Hatta örnek bir davaya bakılırsa hukuka aykırı tasarrufta
bulunan, yardım ve yataklık eden devlet adamları “müebbet”le yargılanmalıdır.
2.
Başbakan, kalabalık bir heyetle İran’a gitti geldi. İstanbul’da eylem yapıp “Çocuk
Katili İran Suriye’den Defol” pankartı açan İslamcılar, Hükümetin gün gün
değişen dış politikasında yine bir hikmet bulup bu ziyarete övgüler dizdiler. Hem
yandaş gazeteler, hem Kürtçü yayın organları “Türk, Kürt ve Fars kardeşliği”ne
vurgu yaptı. Ama asıl ilginci Cuma vaazı ve hutbesinde aynı cümlelerin geçiyor
olmasıydı. Acaba bu hafta vaaz ve hutbe metnini MİT yazmış olabilir mi?
3.
Batman’da sadece gözleri açık “Peygamber Sevdalıları ve Kur’an Nesli Platformu”
mensubu 144 kadın törenle diplomalarını alıp “alime” oldu. Törenin organizatörlerinden
Mehmet Göktaş, “Bu, Kürdistan’da hiç olmamış bir tören” dedi ve ekledi: “Bu
kızlarımız Allah’ın nurunu bu coğrafyanın dört bir yanına yayacak.”
“Bu nuru Einstein da görecek
mi?” deyip geçiyorum.
4.
İstanbul’da Cengiz Akyıldız adında bir MHP mensubu ülkücü katledildi.
Saldırının görüntülerinde onlarca insanın bu menfur saldırıya iştirak ettiği
görülüyordu. Sadece 5 kişi tutuklandı. Devletin bir bildiği vardır deyip
geçelim.
5.
Lice’de PKK (BDP) ile Hizbullah (HÜDA-PAR) arasındaki tartışma silahlı çatışmaya
dönüştü. Hizbullah, ancak polis kontrolünde Lice’yi terkedebildi.
6.
CHP’liler Başbakana “Bolu kampında El Kaidenin kampı olup olmadığı”nı sordu. Başbakan
cevabını bir dahaki bahara verir zannımca. Soruyu soran CHP’li bir de ya hiçbir
naneden anlamadığını gösteren veya bölücülüğünü açıkça ifade eden bir twit
attı.
7.
APO, Ermenilere hitaben bir mektup yazdı. Agos gazetesinde yayınlanan bu
mektupla çelişkili bir çok düşüncesini anlatan APO özetle “soykırım iddiasına
sahip çıkın” dedi. AKP milletvekili Mehmet Metiner bir Rus kanalına verdiği
demeçte APO’yu öve öve bitiremedi. Yaptıklarını “Öcalan istediği için”
yapmadıklarını, böyle bir algı oluşmasının toplumu ve kendilerini rahatsız
edeceğini de vurguladı. Bunu tersinden okursanız meseleyi anlarsınız sanırım.
8.
Daha birçok şey oldu bu hafta. Ancak önemli gördüğüm yukarıdaki yedi madde
ülkenin nasıl bir bataklığa saplanacağını, sıradan bir Ortadoğu ülkesi olmaya
doğru nasıl da hızla koştuğunu gösteriyor. Ortadoğu kültürünü sevenlere hayırlı
olsun…
Hukuk sistemi çökmüş, herkesin
elinde hangi silah varsa onunla gündem ve mevzi yaratabildiği bir Türkiye,
ister inanın ister inanmayın dünya lideri olacakmış. Hükümet yandaşlarına göre,
buna inanmayan olsa olsa İsrail uşağı bir gâvur olabilir. Hatta buna
inanmıyorsanız, en azından salaksınızdır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder