5 Kasım 2013 Salı

EŞREF-İ MAHLÛKAT MI?

Hiçbir delile dayanmasa da insanın eşref-i mahlûkat olduğuna dair bir Müslüman inanışı vardır. Evet, insan güzel bir hayvandır. Ama o kadar abartılacak bir hayvan mıdır bilmiyorum. Özellikle Müslüman toplumların cinsel organlardan, kıldan tüyden mürekkep ahlak anlayışlarıyla kendilerini nasıl oluyor da en şerefli hayvan gördüklerini anlamıyorum.

İnsan eşref-i mahlûkattır, ancak sadece Müslüman olanlar. Müslümanlar eşref-i mahlûkattır, ancak erkek olanlar daha bi eşreftir. Müslüman erkekler eşref-i mahlûkattır, ancak bizim meşrepten olanlar daha bi eşreftir.
* * *
Artezyen kuyusu üzerine çıkan tartışmada birbirini öldürme yarışına giren aileler var. İşte o derece eşref-i mahlûkatız... Kayınpederinin ördeğine tecavüz eden eşref-i mahlûkat bile var aramızda...

Ekim 2013'te Irak'ta bin kişi öldü. Suriye'de kelle kesmelere devam. Farklı siyasi düşüncelerdeki insanları eşref-i mahlûkat olana dek kesecekler anlaşılan. Mısır'da da şerefli olmak için birbirlerini boğazlıyorlar. Arabistan'da kadınlar araba süremiyor. Çünkü kadınlar araba sürse Müslümanlar, yani erkekler, tez elden şerefli hayvan olamayacaklar. Mübarek millet. “Yahu adamlar sapık değil de mübarek olsa Tanrı neden uyarmak için peygamber göndersin ki?” dediğimde “Allah'ın işine mi karışıyorsun?” diyen arkadaşlarım var... “Ölmüş kadınla altı saat geçmeden cimada bulunabilirsiniz” diyen “Müslüman” din adamları var. “Savaşta olduğumuz için diğerlerinin kadınlarıyla birkaç saatliğine yapabilirsiniz” şeklinde fetva veren “Müslüman” şeyhül bilmem kimler var. “Kadın eş değil ancak zevce olur” diyen “Müslüman” tarikat liderleri var. “Kızlı erkekli evler bize ters... Komşular şikâyet edecek, gereği yapılacak” diyen Başbakan var. Artık devletin görevlerinden biri de kızlık zarı ve penis bekçiliği yapmak olacak. 11 yaşında çocuklara tecavüzü sorun etmeyen devlet, yetişkinlerin sevişmemesi için elinden geleni yapacak... Eşref-i mahlûkat devleti olacağız inşallah hamdolsun...


* * *
Diyanet'in, “evlatlıkla evlenmek caizdir” şeklindeki fetvasını “hukuken bir sorun yok, ama ahlaki değil” diye yorumlayan eşref-i mahlukat din bilginleri var. Peki ahlaksız bir hukuk nasıl oluyor da eşref-i mahlûkatın dininin hukuku oluyor? Üç kuruş vergi kaçırmak için kırk ahlaki gerekçe getirenler nasıl olur da böyle bir durumda ahlakı teğet geçip “hukukta yeri var” diyebilir ki? Ahlaka aykırı, ama hukukta yeri var? Allah Allah, nasıl bir din ki bu...

Bütün bir İslam coğrafyasına bakıyorum; ahlaklı olmayı apış arasından, kıldan, tüyden, zardan öteye geçiremeyen bir sapık zihinler atlası görüyorum. Ama gene de eşref-i mahlûkatız maşallah...


Bütün ahlak felsefesini cinsel çağrışımlar üzerine kurmuş bireyler ve toplumlar için bir atasözümüz der ki: “Her göt, mindere kendi biçimini verir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder