Bir
siyasi partimiz daha oldu: Çoğulcu Demokrasi Partisi. Çerkezlerin partisiymiş. Çerkezler,
otuzaltı kardeş halktan biri, kursunlar tabii, haklarıdır. Kendi içlerinde Karaçaylar,
Kabardeyler, Abhazalar falan diye bölünmezlerse iyidir, 2 milyon oyları var…
Lazlar
da kursunlar. Önerdiğim isim LEÖP (Lazistan Eyaleti Özgürlükler Partisi). Başbakan
söylemişti zaten, ecdadımız zamanında da varmış böyle bir eyalet. Başkentleri
Rize, tartışmasız…
Son
Suriyeli sığınmacılarla Arap oyları iyice arttı. Onlara da AGBYP (Arap Gördü
Bol Yağ Partisi) öneriyorum. Eyaletlerinin başkenti Siirt olsun. Emine Hanımı
fahri Cumhurbaşkanı yapsınlar. Hataylı medenidir, karışacağını sanmam ama merkez
illa da Adana olsun diyecek ayrılıkçılar çıkabilir. İçişlerine karışmayız
elbette…
Gürcüler
parti kurmalı mı emin değilim. Çünkü çok fena satışa geldiler. Gürcistan
ziyaretinde (2004) kameraların önünde “ben de Gürcüyüm, biliyor musunuz?” diyen
adam tam on yıl sonra “Bana Gürcü dediler; hatta daha çirkini Ermeni diyen bile
oldu” diyerek bir cümlede iki kardeş halkı küstürdü. Kendisi “10 yıl önce yalan
söyledim, ben aslında Gürcü değilim” diyorsa bize yalanını kabullenmek düşer.
Değildir yani. Bu durumda güven olmaz Gürcü oylara. Biraz daha beklemeleri
isabetli olur…
Tatarlar
Eskişehir merkezli EÇGHP (En Çekik Gözlü Halk Partisi). Gözleri çok da çekik
değil ama başkanları Cüneyt Arkın olmalıdır. At üstünde duramayanın %52 oy
aldığı memlekette Cüneyt abi at üzerinde tek ayakla gezer tüm Tatar illerini…
Bir
kardeş halk daha, Kürtler! Onların partisi zaten var: PKK. Zazalar itiraz
etmez, “yok gardaş biz sizden değiliz” demezse en büyük kardeş halk bunlar. Fiili
eyaletlerinde bayrakları dalgalanıyor her tarafta. Seroklarının resimleri
süslüyor şehirlerini. Serok içeriden çıktı mı nihayete erecektir hadise. Niye
çıkmıyor peki? Anayasa maddesi dikte ettiriyor. Çalışma ortamı güzel, vakti
bol. Şimdi çıkarsa hoş geldin beş gittin derken 4 maddeden ileri gidemez Anayasa
işinde…
Balkanlardan
gelip TÜRKiye’yi vatan belleyen Arnavutlar, Pomaklar, Boşnaklar birleşip bir
parti kurmalıdır. Güçlenince kendi aralarında kardeş kardeş bölünürler nasıl
olsa…
Cahilim
ya, bir türlü 36’ya tamamlayamıyorum kardeş halkları. Ama bilgelerimiz
rahatlatıyor elimizi. Yörükler mesela, 36’dan biriymiş. Türkmenler? Onlar da.
Bu kardeşlerin birleşip de parti kurabileceğini sanmıyorum. Kendi içlerinde
parça pinçikler. Karakeçilisi var, Sarıkeçilisi var, dinsel ayrıma tabi
tutulanları var; Alevi diye, Sünni diye bölünenleri var. İşleri en zor olan
kardeş halk bunlar bence. Hem adlarında “Türk” geçtiği için partilerinin
ırkçılık ve bölücülükten, kardeş halklar arasında nefret tohumu ekmekten
kapatılmaları işten bile değildir…
*
* *
Modernist
zulüm çağından arta kalmış Cumhuriyet, kardeş halkları tek bir millet (ulus)
diye birleştirmeye çalışıyordu ya, çok berbat bir şeydi bu. Aşiretler çağına
dönerek “Büyük Türkiye’ye” doğru son sürat gidiyoruz hamdolsun. Önce hangi
Kabil hangi Habil’in kafasını taşla ezerek bu kutlu yolu başlattı, bileniniz
var mı?
*
* *
Yazarı
bilinmeyen “Şeytanın Günlüğü”nden:
Bir
gittim ki Kabil sıkkın sıkkın oturuyor. İki fıştaklayayım da arıza çıksın diye
“Habil’i senden çok seviyor işte, sen burada kalacaksın o gidecek cennete”
dedim. Daha lafımı bitirmeden eleman yerden bir kaya parçasını kaptığı gibi
kardeşinin kafasına geçirmesin mi? Höh, oha, çüş. Ben, en fazla biraderini
biraz tartaklar, küfür söz söyler filan diye bekliyordum, resmen cinayet işledi
bebe.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder