A: Efendim, hani diyorduk ya analar
ağlamasın...
B: Ee, halâ diyoruz ya, süreç devam
ediyor...
A: Yok efendim o değil. Suriye'ye
girersek sadece ikisi mi girecek diyorlar...
B: Obama'ya da söyledim. Bak Hüseyin
dedim, geleceksen gel artık...
A: Aaa çok iyi efendim, gelecek mi peki?
B: Şimdilik beyzbol sopası gönderiyormuş.
A: Şeey, yalnız efendim, ikisi derken siz
ve Obama'yı kastetmiyorlar.
B: Kim kastediyor? Yoksa yine Bülent
abiye mi kastediyorlar?
A: Yok efendim, kastettiğim o değil...
B: Lan! Yoksa sen de mi kasıtçı oldun?
Kimin adamısın olum sen?
A: Efendim yine anlatamadım...
B: Hadi itiraf et, dvd'ler nerde, kime
kastedeceksiniz.
A: Laikçi medya efendim, ikisi derken sizi
ve sayın Davutoğlunu kastediyorlar.
B: Ne ikisi yahu! Benim milletim istiyor inşallah...
A: Orda da sıkıntı var efendim. Meclis
falan diyorlar...
B: Bunların alayı demokrasi düşmanı.
Kardeşim, benim milletim beni seçmedi mi? Ben ne dersem benim milletimin
dediğini demiş olurum ben hamdolsun...
A: Bu milletin bir adı var mı diye sorup
duruyorlar bir de efendim...
B: Benim milletim böyle şeylerle vakit
kaybetmez hamdolsun...
C: Konuyu dağıtmak gibi olmasın efendim, Adnan
hocaya cevap vermedik. Şu kızları birkaç gün sizin yanınıza göndersin mi
inşallah?
B: Yok. Onlar daha çok maşallahçı
ekolden, bize uymaz onlar.
C: Tamam efendim, maşallah...
A: Efendim konuya dönersek... Bir açıklama
yapmamız gerekiyor sanırım...
B: Bu defa da Suriyeli anaları
vurgulasak? Komşumuzun anası ağlamasın falan deriz...
A: O farklı yerlere çekilebilir efendim.
Hani tencere çalan komşunuzu şikâyet edin dediniz ya...
B: Tamam işte. Hüseyin çıksın, efendimiz
komşunuz derken Suriye'yi kastetti desin.
A: O da sorunlu efendim. İlla birilerine
kastedecek bu adamlar diyorlar.
B: Geri zekâlı mı bunlar? Benim milletim
kastediyor yahu?
A: Efendim yine doğrudan siz ağlasanız?
B: Evet evet. Analar ağlamasın milletimin
yerine ben ağlarım muhabbeti çekeriz...
A: İyi de efendim yine başa dönmüş
oluruz. Yani ikisi gitsin Suriye'ye analar ağlamasın diye tuttururlar yine...
B: Yok olum yok. Sizinle olmuyor.
Yalçın'a söyleyin yeni bir element üzerinde çalışsın veya muhafazakâr demokrat
elementine yeni eklentiler yapsın...
C: Efendim ben müsaadenizle namaza
gidiyorum inşallah...
B: Yavrum araya girip durmasana... Tamam
hadi git inşallah.
C: Tamam efendim maşallah.
B: Hey Allah'ım Yarabbim.
A: Efendim aradım Yalçın beyi. Bu defa
nasıl bir element isterler diyor.
B: Element değil de en iyisi yeni bir
paket yapalım.
C: Efendimiz uygun görürlerse bir fikrim
var.
B: Oğlum sen namaza gitmedin mi yahu!
C: Abdest alırken aklıma geldi
unutmayayım dedim inşallah.
B: Hadi abdesti bozmadan söyle de git.
C: Efendim yeni bir paket yapsak. İsteyen
bizimle açar, isteyen paket yapar evinde açar.
B: Maşallah oğlum maşallah. Sen bir
dahisin. Hadi git yoksa hepimizin abdesti bozulacak şimdi.
A: Paket efendimizin kafasında hazır gibi
sanki...
B: Evet evet. Bir Üniversitenin adını
değiştirir, alın size demokrasi deriz.
A: Harika efendim. Zaten demokrasi
dediğiniz başka nedir ki?!
B: Bir de isteyen istediği lehçeyle
eğitim vereceği okul açabilir deriz.
A: Valla efendim bunlardan sonra da halâ
size demokrat değil derlerse hepsini Silivri'ye tıkalım gitsin.
B: Onu da halledeceğiz inşallah.
A: Efendim bu lehçelerde eğitim işine
pilot bölge deyip Karaman'da mı başlasak?
B: Niyekineki?
A: Karamanoğlu Mehmet Beye atıf yapmış
oluruz. Hani o sadece Türkçe...
B: Dur oğlum yaa. Onlardan bile intikam
alıyorlara getirirler işi. Bunlardan herşey beklenir.
C: Efendim birden aklıma geldi...
B: Yavrum ne çabuk kıldın sen namazı.
C: Sadece farzı kıldım efendim. Geçen bir
hocaefendi dediydi. Sünnetleri her defasında kılmak farz değilmiş.
B: Allahım yaa. Hadi söyle ne
söyleyeceksen!
A: Efendim camiye ayakkabıyla girmişler
sözünüzün arkasında durup hergün hergün vurgulayalım.
B: Tabii tabii onu yapacağız. Neticede
bizim için en önemli şeyler bunlar.
C: Efendim?
B: Efendim yavrum efendim. Hadi ne
söyleyeceksen söyle de seni izne göndereceğim artık.
C: Yine "bir tane kız mıdır kadın
mıdır bilemem" deseniz.
B: Yavrum durup dururken ne alaka yaaa.
A: Efendim zaten Türkçe açısından da
sıkıntılı, bunu bir daha kullanmasak?
B: Milletim istedikten sonra ne sıkıntısı
yahu?
A: O değil efendim. Hani "tane"
diyorsunuz ya. "Türkçe'de insanlara tane denmez" diye eleştiriyorlar.
B: Türkçe'de insanlara tane denmiyorsa Kasımpaşalı
lehçesinde vardır yahu. Yok yok, demokrasiyi hazmedemiyor bunlar.
C: Efendim "kızlı erkekli
sevişiyorlar" deseniz.
B: Hadi sen çık bir izin yazdır kendine
hamdolsun.
C: Tamam inşallah efendim.
A: Gönderdiniz de, fikri fena değildi
efendim.
B: Evet. Şöyle yapalım, şu cümleyi
yarınki konuşma metnime ekleyiver: "Kişilerin özel müstakil evlerinde bir
farklı kız, bir farklı erkek aynı evde kalması nasıl doğru olabilir?"
A: Hemen yazıyorum efendim. Tam manşetlik
bir cümle oldu.
B: Olacak tabii. Benim milletim bana
söyletiyor hamdolsun.
A: Yalnız bir sıkıntı var efendim.
Hukukta yeri var mı müstakil evlere müdahale etmek, araştırmak lazım.
B: Gerekirse yaparız. Benim milletim
zaten şikâyet eder gerekirse. Fiili durum var deriz.
A: Efendim ifadeyi biraz düzeltsek bari. "Bir
farklı kız, bir farklı erkek" biraz sorunlu bir ifade gibi.
B: Farklı olacak elbette. İkisi aynı kişi
olur mu?
A: Efendim biraz dinlenseniz iyi olmaz mı
inşallah?
B: Milletim istedikten sonra dinleniriz
hamdolsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder