24 Temmuz 2014 Perşembe

ERDEMSİZ HUKUK DEVLETİ

Önce AKP, ABD, The Cemaat koalisyonu TSK’ya kumpas kurdu. Araya bir iki şaibeli tip de soktular ki onlar üzerinden suçlu üretebilsinler. Muhalif gazeteci ve televizyoncuları kovdurttular, kimisini içeri aldılar. Tamamen hukuku rafa kaldıran bir süreçti o süreç. İnsanlar öldü, intihar etti, aileleri perişan oldu… Toplum Kemal Sunal-Şener Şen filmi seyreder gibi seyretti, çoğu zaman yaptığı gibi…

AKP diğer ortaklarına rest çekince ortakları birden düşmana dönüştü. Oysa The Cemaat mensupları her şeyi Tayyip beyin kimi zaman emri, kimi zaman izniyle yapmıştı. Ali Fuat Yılmazer aylardır televizyonlarda bağırıyordu: “Her şeyi Başbakanın emriyle yaptık.” Mahkemeye verdi mi Başbakan? Vermedi! Onun yerine sahur vakti kelepçe taktırdı…

The Cemaat mensuplarının ister emirle, ister inisiyatif kullanarak hukuk dışı işler yapmış olmaları onları masum yapmaz. Ama öncelikle emir vereni yapmaz. “Beni 12 yıl boyunca kandırmışlar” diyen adamı devlet adamı hiç yapmaz. Kukla yapar, cahil yapar, bir sürü şey yapar ama yapmayacağı tek şey devlet adamlığıdır…

Bugün The Cemaat mensuplarına operasyon yapılıyor. Bu da tamamen hukuk dışı ve ahlak dışı yöntemlerle yapılıyor. Toplum yine “Davaro” filmi seyreder gibi seyredip, yine “Tayyip haklı” diyor…

Kimin kimle, hangi yöntemlerle savaştığı önemli mi? Elbette önemli! Hadi belli ki laik ve sosyal olmaktan geçmişiz, olan ağır aksak yürüyen, yarım yamalak olan, payanda tutulması gerekirken dibine dinamit bağlanan hukuk devletine oluyor. Kurumları iğdiş edilmiş, kurumları birbiriyle mücadele eden bu ülkede hukuk devleti olmazsak ne olur ki, o da neymiş derseniz Mısır’a bakın, Suriye’ye bakın, Irak’a bakın, İsrail-Filistin’e bakın derim… AB hayalleri kurarken Ortadoğu Ligi’ne uyanınca “şok olduk sayın seyirciler” demeyelim lütfen, çok kırılırım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder